
Namazın
Beş Vakit Olduğunun Kur'an'da Tesbiti
Cenab-ı Hak
şöyle buyuruyor:
"Gündüzün
iki ucunda ve gecenin bir kısmında namaz kıl. Doğrusu iyilikler
kötülükleri
giderir."
(Sad suresi
: 114)
Gündüzün iki
ucu akşam ve sabah namazı, bir kısmında da yatsı namazı
vardır. Üç vakit bu ayette.
"Güneşin batıya
yönelmesinden gece karanlığına kadar namazı kıl. Tanyeri ağarırken de
sabah
namazını kıl. Zira bu namaz görülmeye değerdir."
(İsra Suresi
:78)
Güneşin batıya
yönelmesinden gece olana kadar kılınan namaz ikindi namazıdır.
Sabah
namazı tekrar edilmiştir.
"Ey Muhammed!
Onların dediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce ve batmasından
sonra
Rabbini tesbih et (namaz kıl) geceleyin ve gündüzün yanlarında da
tesbih et (namaz kıl)."
(Taha suresi
: 130)
Güneşin doğmasından
önce sabah namazı, batmasından önce ikindi namazı, geceleyin
yatsı
namazı, gündüzün yanlarında akşam ve öğle namazı
kılınacak.
Bu ayetle beş vakit namaz sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazları
sabit oluyor.
Beş vakit
namaz; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazları Kur'an-ı Kerim
içinde
değişik yerlere serpiştirilerek zikredilmektedir. Bazan ikisi, bazan
üçü,
bazan dördü değişik bir ifade üslupla anlatılmaktadırlar. Cenab-ı
Peygamberimiz, Kur'an-ı Kerim'i hem sözü ve hem de işi ile tefsir
etme hakkına sahip olduğu için bu hak kendisine Allah
tarafından
verilmiştir sözü ve işi namazın beş olduğunu açıklamıştır.
Kaynak:
Büyük
Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
Kur'an-ı Kerim'
de beş vakit namazın bulunup bulunmadığı belirli şartları taşıyan
Müslümanlara
günde beş vakit namazın farziyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabittir.
Beş vakit
namazın eda edileceği vakitlere ve ne şekilde eda edileceğineKur'an-ı
Kerim'in
bir kısım ayetlerinde mücmel olarak işaret olunmuş, bu işaretler
Rasalül1ah
(s.a.)'in kavli ve fiili sünnetiyle açıklık kazanmıştır.
Bilindiği
üzere Kur ' an-ı Kerim ' deki mücmel emir ve hükümleri açıklama
yetkisi,
Onu insanlara tebliğle görevli olan Peygamber (s.a.) Efendimize aittir.
O namazı bizzat kılarak ve Müslümanlara imam olup kıldırarak nasıl
kılınacağını
öğrettiği gibi bunların vakitlerini de göstermiştir. Gerek kılınış
şekli,
gerek vakitleri ile ilgili bu uygulama ameli tevatür o1arak, günümüze
kadar
devam etmiştir.
Kur'an-ı Kerim'
de beş vakit namaza mücmel olarak işaret eden ayetlerden Taha Süresinin
130 uncu ayetinde:
"...Güneşin doğmasından önce de, batmasın dan önce
de
Rabbını övgü ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün
etrafında
(iki ucunda) da tesbih et ki, rızaya ulaşasın." buyurulmuş;
güneşin
doğmasından ve batmasından önce, gece saatlerinde ve gündüzün
iki
ucunda olmak üzere beş ayrı vakitte Cenab-ı hakk' ı tesbih yani namaz
kılmak
emredilmiştir.
Bakara Süresinin 238 inci "namazlara ve ayrıca orta
namaza
devam edin" mealindeki Ayet-i kerimede "namazlar" anlamındaki "salâvat"
kelimesi çoğuldur. Arapça da çoğul üçten başlar. "İki'' ye tesniye
denir
ve ''iki namaz'' sözü "salateyn'' şeklinde söylenir. Demek oluyor ki,
ayetteki
''salavat'' sözünden en az üç namaz anlaşılır.
Ayrıca bir de "orta
namaz"
var. Çünkü matuf, matuf aleyhten (üzerine atıf yapılandan) ayrıdır. Bu
sebeple "orta namaz", "namazlar'' ifadesine dahil olmadığı gibi, her
iki
yanında eşit sayı bulunmadığı için, üç namazın arasında yer alacak bir
namaza ''orta namaz'' denilmesi de mümkün değildir. O halde, ayetteki
"salavat"
kelimesi, en az dört namazı ifade eder. Orta namaz buna eklendiğinde
beş
vakit namaz ortaya çıkar. Orta namazın ikindi namazı olduğu bazı
hadislerde
açıklanmıştır.
Hüd süresinin 114'üncü ayetinde ise,
"Gündüzün iki
ucunda
ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl..." buyurulmaktadır. .
Ayet-i celilede ''gündüze yakın saatler" anlamındaki "zülef" kelimesi,
"zülfe" nin çoğuludur. Yukarıda belirtildiği üzere en az üç adedi ifade
eder. demek oluyor ki, bu ayete göre gecenin gündüze yakın saatlerinde,
(akşam, yatsı ve sabah namazı olmak üzere) en az üç namaz var. Ayrıca
gündüzün
iki ucunda da iki vakit var. Böylece bu ayet-i kerimeden de namazın beş
vakit olduğu anlaşılmaktadır.
Bunlardan başka Nisa, 4/103. Hud, 11/114;
İsra, 17/78; Rum, 30/17-18; Nur, 24/36; Kaf, 50/39-40; Dehr (İnsan) ,
76/25-26
ayet.-i kerimelerinde de beş vakit namaza veya vakitlerine mücmel
olarak
işaret eden ifadeler bulunmaktadır.
Bu mücmel
ifade ve işaretler, Rasulüllah ( s.a.v.. ) , in söz ve uygulamalar ile
açıklanmış,
onun açıkladığı ve uyguladığı şekilde bütün Müslümanlar tarafından
ameli
uygulama olarak günümüze kadar devam ettirilmiştir. Asr-ı Saadetten
beri
her asırda Müslümanlar beş vakit namaz kılmış hiç kimse bunun aksini
söylememiştir.
Bu itibarla "Kur'an' da beş vakit namazın bulunmadığı iddiasının ilmi
hiç
bir değeri yoktur.