
Kadının
Namazdaki Tesettürü
Setr-i avret
Namazda
örtülmesi gereken yerler dinî kaynaklarda setr-i avret başlığı altında
incelenmiştir. Setr-i avret, namazın şartlarından biri olup, namazda
avret yerlerinin örtülmesi anlamına gelmektedir.
Avret
Bir zaruret bulunmaksızın
insan vücudunda açılması helal olmayan, namazda ve namaz dışında
örtülmesi farz ve başkalarınca bakılması haram olan yerlerdir.
Kadının
namazda farz olan
tesettürü
yüz, eller ve ayakları hariç vücudunun tamamı, hatta baştan sarkan
saçlarınıda
içine almaktadır. Avret olan uzuvlardan birinin dörtte biri, namaz
içinde,
üç tesbih miktarı açılsa namazın sıhhatine mani olur.(6)
Bir kadın,
elbise bulunduğu halde
giymeyip, kimsenin bulunmadığı bir yerde ve karanlık bir odada çıplak
olarak
namaz kılsa,ittifak ile namaz sahih olmaz. (6)
Altını
gösteren elbise veya baş
örtüsü
ile kılınacak namaz caiz değildir. Baş ve vücudun örtülmesi demek,
üzerine
birşey koymak demek değil, altını göstermeyecek kalınlıkta dokunmuş bir
kumaşla kapatılması demektir. (6)
Avret
olarak kabul edilmiş uzuvlardan
biri açık olduğu halde bir rukün eda edilecek
olsa,
namazın bozulacağı hususunda icma vardır.
Avret,
erkeğe ve kadına göre farklılık arz eder.
Erkeklerin avret
yeri sayılan uzuvları
Hanefî,
Malikî, Şafiî ve Hanbelîlerin oluşturduğu cumhuru fukahaya göre:
Göbekleri altından dizleri altına kadar olan yerdir. Diz kapakları da
bu yere dahildir.
Ebû Eyyub (r.a) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
“Erkeğin iki diz kapağının üstü ve göbeğinin altı avret mahallidir.” (1) buyurmuşlardır.
Hz. Ali (r.a.)’den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
“Diz kapağı avret mahallindendir.” (2)
buyurmuşlardır.
Cerhed (r.a.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, O’nun
yanından, uyluğu açık durumda iken geçti. Şöyle buyurdu:
“Uyluğunu ört! Çünkü Müslüman erkeğin uyluğu avrettendir.” (3)
Kadınların avret
yeri sayılan uzuvları
Hanefî,
Malikî ve Şafiîlerle, Hanbelîlerdeki hakim görüşe göre, kadının el ve
yüz dışında kalan bütün bedenleri avrettir, bütün bedenlerini örtmesi
gerekir. Yüzleri ile elleri ise ne namazda, ne de bir fitne korkusu
bulunmadıkça namaz dışında avret değildir.
Ayaklarda
ihtilâf vardır. En sahih kabul edilen görüşe göre ayakları da avret
değildir. Bunlar ile yolda yürümek ihtiyacı vardır. Diğer bir görüşe
göre hür kadının namazı, ayağının dörtte biri nispetinde açık
bulunmasıyla bozulur, diğer bir görüşe göre de ayakları, namaza göre
avret yeri sayılmazsa da namaz haricinde avret yeri sayılır. Bu
ihtilâftan kurtulması için ayaklarını örtmeleri daha iyidir. Sahih olan
görüşe göre hür kadınların kolları da, kulakları ile salıverilmiş
saçları da avrettir
Namazı başı açık kılma
konusuna
gelince. Bu konudaki tespitler de açık seçiktir. Bir
ihtilaf ve anlaşmazlık söz konusu değildir.. Bütün
mezheplere göre, kadınların namazda başlarını örtmeleri gerekir. (5)
Namazın
sahih olması şartını yerine getirmiş olmak için başını
örtmüş olmaya ihtiyaç kesindir. (8)
Hz.
Aişe
(r.anha) validemizin rivayetine göre Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz:
“ALLAH ergenlik çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı
namazını kabul etmez.” (4)
buyurmuştur.
Kadınlı
Erkekli Birlikte Namaz
Soru: Gazetelerde yer alan habere göre
başı açık kadın ve erkeklerden oluşan bir grup, İstanbul Çamlıca’daki
Subaşı Camii’nde topluca cuma namazı kılmaya başladı. Gazetede bir
fotoğraf gördüm. Yüksek bir mevkinin başdanışmanının başı açık eşi, bu
camide erkeklerin arasında safa girmiş, hep birlikte namaz
kılıyorlar...
- Dinimizde böyle
bir şey var mıdır? Yani kadınlar ile
erkekler karışık şekilde birlikte saf olup namaz kılabilirler mi?
- Hem
erkekle omuz omuza hem de başları açık olarak kılınan namaz dinen
geçerli mi?
- Kadınların başı
açık namaz kılması dinen uygun mudur?
- Bunların ibadet
durumları nedir?
- Yoksa bu gibi konularda
açık seçik dini bir hüküm yoktur da
konu, şahısların yorumlarına mı kalmıştır?
Cevab: Kadınlar ile erkekler karışık şekilde
birlikte saf olup namaz kılması ve hele hele kadınların başı açık namaz
kılması dinen kesinlikle uygun değildir, caiz değildir. Fitne ve
İslam’ı yozlaştırma girişimidir. İslâm böyle bir şeyi kesinlikle kabul
etmez... (7)
|
|
İslam’ın
başından başlayarak günümüze kadar gelen uygulamalarda bu gibi
konularda bir karışıklık ve anlaşmazlık söz konusu olmamış, şahısların
yorumuna da bırakılmamıştır. İlgili fıkıh kitaplarının hükümlerine bir
göz attığımızda bu konuların açık seçik tespitlerinin yapıldığını
görmek mümkündür.(8)
Hanımlar
Resulullah’ın (sas) zamanında hem vakit namazlarını hem de cuma
namazlarını mescitte kendilerine mahsus yerlerde başları kapalı olarak
kılmışlardır. Hatta bir ara Mescid-i Saadet’e girip çıkan hanımların
izdihama sebep olacak kadar çoğalmaları üzerine Efendimiz (sas)
Hazretleri, hanımların erkeklerle sıkışmayacak şekilde izdihamsız girip
çıkacağı özel bir kapı dahi tahsis etmiştir. Bu sebeple de hanımların
camiye alınmadıkları, cuma namazlarından mahrum bırakıldıkları
şeklindeki iddiaları doğru bulmak mümkün değildir. Nitekim fıkıh
kitaplarında hanımların cuma kılmaları konusundaki hükümlerini şöyle
bir üslupla ifade etmek mümkündür: (8)
-
Erkekler
cumayı kılarlarsa mecburiyetlerini yerine getirmiş olurlar, kılmazlarsa
günaha girmiş sayılırlar. Hanımlar ise cumayı kılarlarsa sevabını almış
olurlar. Kılmazlarsa günaha girmiş sayılmazlar. Çünkü hanımların
evlerinde kılacakları öğle namazı, vaktin ibadeti yerine geçer, bir
kayıpları söz konusu olmaz!..
Camide
aradaki mevcut mesafeyi kaldırıp erkekler arasında omuz omuza
sürtünerek yeni bir cemaat örneği meydana getirmeye çalışmak ise
sonuçları itibarıyla caiz olmayan ve omuz omuza olduğu iki yanındaki
erkekle, arkasındaki erkeğin namazının bozulmasına sebep olan bir
davranıştır. (8)
Kaynaklar
1) Dârekutni;
Salat:5; 1/231; Beyhaki, Es-sünenü’l-Kübra; Salat: 3320; 3/87
2) Darekutni; Salat: No: 4; 1/231, Deylemi Firdevs;
No:3313; 2/284
3) Tirmizi, Edep:40, No:2798; 5/111;
A.b.Hanbel, No: 15499; 3/478; Abdurrezzak, Mu-sannef, Salat:1115,
1/289; Taberani, el-Mucemu’l-Kebir; No:2139; 2/271
4) Ebû Dâvud, Salat:85, No:641, 1/229; Tirmizi,
Salat:160, No:377, 1/388; İbn-i Mâce, Tahâret:132, No:655, 1/215;
5) Setr-i Avret, Mehmet Talü,
Milli Gazete, 30 Ocak 2006
6) Günümüz
Meselelerine Açıklamalı
Fetvalar, 2 /159
Mehmed Emre, Eskişehir,
Balıkersir-Bilecik
Eski Müftüsü
7) Kadınların Başı Açık
İbadet Etmesi, Mehmet
Talü, Milli Gazete, 28-29 Ocak 2006

Ana
Sayfa