Bu mektûb, yine Cebbârî hâna yazılmıştır.
Bu parlak dînin geçmiş dinlerin herbirini bir araya getirmiş olduğunu ve bu dîne uymak, bütün dinlere uymak olacağını bildirmekdedir.
Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın
getirdiği parlak dîne uymak ve
bu doğru yolda ilerlemek, böylece rızâsına, sevgisine kavuşmak nasîb
eylesin!
Çünki, Allahü teâlâ, bütün ismlerinin ve sıfatlarının kemâllerini,
üstünlüklerini,
en sevgili kulu ve resûlü olan Muhammed aleyhisselâmda toplamışdır.
Bütün
bu üstünlükler, kula yakışacak şeklde Onda görünmekdedir. Ona indirilmiş
olan kitâb, yanî Kurân-ı kerîm, bütün Peygamberlere (a.s.) indirilmiş
olan kitâbların hepsinin hulâsasıdır. Hepsinde bildirilmiş
olanlar, bunda
da vardır. Bu büyük Peygambere (aleyhissalâtü vesselâm) verilmiş olan din
de, geçmiş dinlerin hepsinin süzülmüş kaymağı gibidir. Hak olan,
doğru
olan bu dînin bildirdiği her iş, geçmiş dinlerde bildirilen amellerden,
işlerden seçilmiş, alınmışdır.
Fârisî iki beyt tercemesi:
Arabistânda doğan, Muhammed (aleyhisselâm),
Dünyâ ve âhiretin efendisi Odur hemân!
Toprak altında kalsın, ezilsin, batsın
her zemân,
Onun kapısında toz, toprak olmak istemiyen!
Bütün nimetleri, iyilikleri gönderen Allahü teâlâya hamd olsun ki, sizin bu islâmiyyeti ve onun sâhibini sevdiğiniz, iyice inandığınız ve uygunsuz davranışlarınıza pişmân olduğunuz görülmekdedir. Allahü teâlâ bu uyanıklığınızı artdırsın! Âmîn.
Allahü teâlâya hamd ve şükr olsun ki, bu islâmiyyete ve islâmiyyetin sâhibine (aleyhissalâtü vesselâmü vettehıyye) güzel itikâd ve güzel düşünce, güzel şeklde sizde görülmekde ve dâimâ uygunsuz hareketlerinize pişmân olmak elinize geçmekdedir. Allahü teâlâ dahâ çoğunu nasîb eylesin.
İkinci olarak şunu da ricâ edeyim ki,
düâcınızın bu mektûbunu size getiren
Şeyh Mustafâ, Kâdî Şerîhin soyundandır. O temiz sülâlenin çocukları bu
memleketde saygı gören büyüklerden olmuşlardır. Maddî bakımdan da râhat
yaşamışlardır. Adı geçen şeyh Mustafânın maâşı yokdur. Bu yüzden asker
olmak yolundadır. Senedler ve emrler de yanındadır. Umulur ki, sizin
vâsıtanızla,
bu sıkıntıdan kurtulup, cemiyyete kavuşur. Dahâ fazla yazıp başınızı
ağrıtmıyayım.
Kendisini sadr-ı azama o şekilde ısmarlayınız ki, işi olsun ve
tefrikadan
kurtulup cemiyyete ulaşsın. Vesselâm vel ikrâm.