Bu mektûb, yine seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır.
Âlimlerin birbirleri ile birleşmemesinin, ortalığı karışdıracağını
bildirmekdedir:
Allahü teâlâ, sizi, mubârek babalarınızın yolundan ayırmasın! İşitiyoruz
ki, temiz kalbiniz, müslimânlığa elverişli olduğu için, dînini seven âlimlerden
dördünü seçerek yanınızda bulunmalarını ve islâmiyyetin emrlerini bildirmelerini,
böylece islâmiyyete uymayan bir şeyin yapılmamasını arzû buyurmuşsunuz.
Bu habere şükrler olsun! Müslimânlara bundan dahâ büyük ne müjde olur?
Kalbleri yanık olanlara, bundan dahâ tatlı, ne haber olur? Fakîr, bu hayrlı
işin yapdırılması için, yanınıza gelmek istemiş ve geleceğimi, birkaç kerre
yazmışdım. Bunun için, şimdi de, birşeyler yazmakdan kendimi tutamıyorum.
Lutfen kusûra bakmayınız! (Maksad sâhibi olan, deli gibidir) demişlerdir.
Size arz etmek istediğim en mühim şey şudur ki, din adamları içinde, mevkı,
maâş arzûsunda olmıyan, yalnız islâmiyyetin yayılması ve yalnız islâmiyyetin
kuvvetlenmesi için uğraşan, hemen hemen yok gibi olmuşdur. Mevkı almak,
sandalye kapmak arzûsu araya karışınca, din adamlarından herbiri, ayrı
yol tutup, kendi üstünlüğünü göstermek ister. Birbirinin sözlerini beğenmez
olurlar. Bu sûretle gözünüze girmeğe çalışırlar. Maalesef din işi ikinci
derecede kalır. Geçen senelerde müslimânların başına çöken her belâ din
adamı geçinen kimseler tarafından geldi. Müslimânlar, şimdi de, böyle
belâdan korkmakdayız. Dînin ilerlemesi nerede? Yine yıkılmasından endişe
duyuyoruz. Allahü teâlâ müslimânları bu sahte din adamlarının şerrinden
korusun! Dînini seven bir âlim bulup, seçmeniz yetişir ve büyük bir nimet
olur. Çünki, âhıreti düşünen âlimin sözleri, yazıları, aklı, vicdânı olan
herkesi yola getirir. Kalblere tesîr eder. Fekat, şimdi böyle bir âlim
nerede? Bunu bulamazsanız, diğerleri içinden, zararı en az olanı bulmağa
çalışınız. (Bir şeyin hepsi ele geçmezse, hepsini de elden kaçırmamalıdır),
sözü meşhûrdur. Ne yazacağımı şaşırıyorum. İnsanların seâdeti, âlimlerin
elinde olduğu gibi, insanları felâkete, Cehenneme sürükliyenler de, din
adamı şeklinde görünen, din düşmanlarıdır. Din adamlarının iyisi, insanların
en iyisidir. Dîni dünyâ isteklerine âlet eden, herkesin îmânını bozan din
adamı da, dünyânın en kötüsüdür. İnsanların seâdeti ve felâketi, doğru
yola gelmesi ve yoldan çıkmaları din adamlarının elindedir.
Büyüklerden
biri, şeytânı boş oturuyor görüp, sebebini sormuş. Şeytân demiş ki: (Bu
zemânın din adamları, bizim işimizi görüyor. İnsanları yoldan çıkarmak
için, bize iş bırakmıyorlar).
Fârisî beyt tercemesi:
Din adamı görünüp, dünyâ toplıyan kimse,
kendi sapıtmış yolu, gayra nasıl göstere?
Bunun için, çok düşünerek hareket ediniz! Fırsat elden çıkınca, bir dahâ gelmez. Size fikr vermeğe utanmam lâzım idi. Fekat, bu mektûbumu, kıyâmetde kurtulmağa sened bilerek yazdım. Vesselâm.
www.diyanetsenhaber.com