İKİYÜZYETMİŞDOKUZUNCU MEKTÛB

Bu mektûb, molla Hasen-i Kişmîrîye  yazılmışdır.
Kendisinin tesavvuf yoluna girmek ve Muhammed Bâkîbillah hazretlerinin sohbet ve hizmetinde bulunmak nimetine sebeb olduğu için, ona şükr etmekde, bu arada Allahü teâlânın, kendilerine verdiği nimetleri bildirmekdedir:

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği kullarına selâm olsun! İhsân ederek, okşıyarak gönderdiğiniz kıymetli mektûbunuzu mevlânâ Mehdî Alî getirdi. Bizleri çok sevindirdi. Selâmetde olunuz! Şeyh Muhyiddîn-i Arabînin hilâfetlerinin sırası, ömrlerinin sırasına göredir sözünün, onun hangi kitâbında yazılı olduğunu soruyorsunuz. Kıymetli kardeşim! Bu yazıyı, bundan çok önce (Fütûhât-i mekkiyye) kitâbında görmüşdüm. Şimdi çok düşündüm. Kitâbdaki yerini hâtırlıyamadım. Yine görürsem inşâallah bildiririm.

Nimete kavuşmaklığıma sebeb olduğunuz için, size ne kadar şükr etsem azdır. O ihsânınızın karşılığını ödiyemediğimi biliyorum. Bugünkü seâdetimiz ve kazancımız, hep o nimetden hâsıl oldu. Bugünkü alış verişimiz, hep o ihsânınızdan meydâna geldi. Sizin o güzel aracılığınızla öyle şeylere kavuşuldu ki, onları çok az kimseler görebilmişdir. Sizin bereketli vâsıtanızla öyle şeyler verildi ki, pekaz kimse onların tadını duyabilmişdir. İhsânların en kıymetlilerinden o kadar gönderdiler ki, çoklarına ihsânların en aşağılarından o kadar gelmemişdir. Ahvâlin, makâmların, zevklerin, vecdlerin, ulûm ve marifetlerin, tecellîlerin ve zuhûrların hepsini yükselmek için merdiven gibi önüme serdiler. Yakınlık derecelerine ve kavuşmak konaklarına ulaşdırdılar. Anlatacak söz bulamadığım için, kurb ve vüsûl kelimelerini kullandım. Yoksa, kurb ve vüsûl kelimeleri o makâma yaklaşamaz. Söz ile, işâret ile, şühûd ile, hulûl ile, ittihâd ile, keyfiyyet ile, makâm, mertebe demekle, zemân, mekân, ihâta, sereyân, ilm, marifet, cehl, hayret kelimeleri ile anlatılamaz.

Fârisî iki beyt tercemesi:
Kuşumdan nasıl haber vereyim sana?
Ankâ ile birlikde yaşar dâimâ!

Ankânın adını herkes bilir ammâ
Kuşumun adını kimse bilmez aslâ.

Allahü teâlânın bu ihsânları, bu sebebler dünyâsında sizin sebebinizle nasîb oldu. Sizin sebeb olmak nimetinizle ele geçen bu ihsânları saymak, sizin nimetinize de şükr etmek olacağı için, kısaca yazıldı. Böylece, sizin nimetinizin şükründen az birşey yapılmış oldu. Size ve doğru yolda olanlara ve Muhammed Mustafânın (s.a.v) izinde gidenlere selâm olsun!

Ana Sayfa