Bu mektûb,
molla Ahmed-i Berkîye yazılmışdır.
Birkaç süâline cevâbdır:
Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği, sevdiği iyi insanlara selâm olsun!
Süâl:
İnsan her ne yaparsa, zemânın sâhibinin emri ile yapmalıdır
ki, hayrlı sonuç alabilsin. Tâatleri, ibâdetleri yapmak da böyledir
demişlerdir.
Eğer bu söz doğru ise, bize, her hayrlı işi yapmak için emr ve izn
buyurmanızı
dileriz diyorsunuz?
Cevâb: Büyüklerin bu sözü doğrudur. Size izn verilmişdir. Fekat
hayrlı sonuç demek, o işin sonucu olan şey demekdir. Her istenilen şeyi
elde edebilmek demek değildir.
Süâl:
Kitâbda diyor ki, hâce Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri buyurdu ki,
(Kur'ân-ı kerîmin hakîkati, cem mertebesindedir.
Yanî Zât-i teâlânın ehadiyyet mertebesindedir). Böyle olunca, (Mebde'
ve Me'âd) kitâbındaki, (Kâbenin
hakîkati, Kur'ân-ı kerîmin hakîkatinin
üstündedir) yazısının manâsı nedir?
Cevâb: Burada, ehadiyyet mertebesi demek, hiçbirşeyin bulunamıyacağı Zât-i ehadiyyet değildir. Onun için, bu ehadiyyet mertebesinde, sıfat ve şân bulunur. Çünki Kur'ân-ı kerîmin hakîkati, kelâm sıfatındandır. Kelâm sıfatı da, Allahü teâlânın sekiz sıfatından biridir. Kâ'benin hakîkati ise, sıfatların ve şânların bulunamıyacağı, dahâ üstün bir mertebedendir. Bunun için, Kâ'benin hakîkati dahâ yüksek olmakdadır.
Süâl:Birkaç
tefsîrde diyor ki, (Ben Kâ'beye secde ediyorum diyen
kimse kâfir olur. Çünki secde, Kâ'beye doğru yapılır. Kâ'beye
yapılmaz).
Başka yerlerinde de diyor ki, (Müslimânlığın başlangıcında, secdede,
senin
için secde olsun derlerdi). Senin için demek Zât-i teâlâ için demekdir.
Böyle olunca, (Mebde ve Me'âd) kitâbındaki, (Eşyânın maddeleri,
cismleri,
Kâ'benin binâsına secde etdikleri gibi, eşyânın hakîkatleri de,
Kâ'benin
hakîkatine secde eder) sözü ne demekdir?
Cevâb: Sözün gelişi böyle olmuşdur. Melekler, Âdem aleyhisselâma
secde etdiler demek de böyledir. Secde, Allahü teâlâya yapılır (celle
şânüh).
Hiçbir mahlûka secde edilmez. Size ve yanınızda olanlara ve
sevdiklerinize
ve öncelikle molla Pâbende ve şeyh Hasene selâm ederim.