Bu mektûb,
şeyh Yûsüf-i Berkîye yazılmışdır.
Bu yolun sonsuz olduğunu ve kelime-i
tevhîdin fâidelerinden birkaçını
bildirmekdedir:
Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği iyi kullara selâm olsun! İyi hâllerinizi bildiren mektûbunuzu okumakla sevindik.
Fârisî
mısra tercemesi:
Aşkda böyle şaşılacak şeyler olur!
Hâllerden ileri geçerek, hâlleri verene ulaşmak lâzımdır. Orada cehâlet, anlıyamamak, bilmemek vardır. Ondan sonra, eğer marifet ihsân ederlerse, çok büyük nimet olur. Görülebilen, anlaşılabilen herşey bırakılır, yok edilebilir. Bu çoklukda, birliği görmek olsa da, kıymet vermemeli, yok etmelidir. Çünki, o vahdet hiçbir çoklukda, hiç bulunamaz. O görünen, vahdetin kendi değil, benzeri, görüntüsüdür. Böyle olduğu zemân (Lâ ilâhe illallah) güzel kelimesini söylemeniz uygun olur. Bu güzel kelimeyi o kadar çok söyleyiniz ki, hiçbirşeyi görmez ve bilmez olunuz. Hayret, bilgisizlik mertebesine yükseliniz. Fenâ denilen hâle geliniz. Hayret, bilgisizlik mertebesine erişmedikçe, Fenâ hâsıl olmaz. Sizin Fenâ mertebesi dediğiniz şey, Fenâ değildir. Ona (Adem) denir. Bilgisizlik mertebesine erişip, Fenâ hâsıl olunca, bu yola ilk adım atılmış olur. Vâsıl olmak nerede? Kavuşmak kime?
Arabî beyt
tercemesi:
Sevgiliye kavuşmak ele geçer mi acabâ?
yüksek dağlar ve korkunç tehlükeler var arada.
Hâlleriniz
doğrudur. Fekat, bunları bırakıp ilerlemek lâzımdır. Allah
yolunda olanlara selâmlar olsun!
İkinci nasîhatim, islâmiyyetden hiç ayrılmayınız! Hâllerinizi
islâmiyyet
ile ölçünüz. Allah korusun, eğer islâmiyyete uymıyan söz ve iş olursa,
bunu felâketin başlangıcı biliniz! Vesselâm.