Bu mektûb,
molla Muhammed Tâlib-i Beyânegîye yazılmışdır.
Sünnet-i seniyyeye yapışmağı
istemekde, büyüklerin yolunu övmekdedir:
Allahü
teâlâ, bizi ve sizi islâmiyyetin doğru yolunda bulundursun!
Kıymetli
kardeşim!
Nakşibendiyye yolunun büyükleri, sünnet-i seniyyeye uymuş, azîmet
yolunu tutmuşlardır. Sünnet-i seniyyeye uymakla ve azîmet yolunu
seçmekle
birlikde, eğer ahvâl ve mevâcid ile şereflenirlerse, büyük nimet
bilirler.
Eğer, ahvâl ve mevâcide kavuşurlar, fekat sünnete yapışmakda ve azîmeti
seçmekde gevşeklik olursa, bu ahvâli hiç beğenmezler ve böyle mevâcidi,
yanî kendinden geçmeği istemezler. Bu gevşekliği, felâketin başlangıcı
bilirler. Çünki, Hindistândaki din adamları olan Cûkiyye ve Berehmenler
ile eski Yunan filozofları da böyle tecellî sanılan tecellîlere ve
Âlem-i
misâldeki keşflere ve vahdet-i vücûd bilgilerine mâlik oldular. Fekat,
rezîl ve rüsvâ olmakdan ve felâkete sürüklenmekden kurtulamadılar.
Seâdetden
mahrûm kalmakdan başka, ellerine birşey geçmedi. Kardeşim! Allahü
teâlânın
lutfü ve ihsânı ile, bu büyüklerin yoluna girdiğinize göre, onlar gibi
olmanız lâzımdır. Onların yolundan kıl kadar ayrılmamalısınız! Ancak,
böylece,
onların yüksekliklerinden, birşeylere kavuşabilirsiniz. Önce, Ehl-i
sünnet
vel-cemâat mezhebi âlimlerinin kitâblarında bildirilenlere uygun
olarak,
itikâdı düzeltmek lâzımdır. Bundan sonra, farzları, vâcibleri,
sünnetleri,
müstehabları, halâl ve harâmları, mekrûhları ve şübheli olanları, Ehl-i
sünnet âlimlerinin fıkh kitâblarından öğrenmeli ve işler, bu bilgiye
uygun
olmalıdır. Bunlar yapıldıkdan sonra, sıra üçüncüsüne gelir ki, bu da,
tesavvuf
bilgileridir. Ehl-i sünnet itikâdı ve fıkh bilgilerine uygun işler,
tayyârenin
iki kanadı gibidir. Bu iki kanad sağlam olmadıkca, maddesiz, zemânsız
âleme
uçulamaz. Bu iki kanad elde edilmeden, ahvâl ve mevâcid hâsıl olursa,
felâket
uçurumuna doğru yuvarlanıldığı anlaşılmalıdır. Böyle hâllerden ve
vecdlerden
kurtulmak için Allahü teâlâya sığınmalıdır.
Fârisî
mısra tercemesi:
İş budur. Bundan başkası hiçdir!
Arabî
mısra tercemesi:
Habercinin işi, yalnız haber vermekdir.
Kıymetli kardeşim meyân şeyh Dâvüd oraya gelmişdir. Onun sohbetini büyük nimet biliniz. Nasîhatlarına kıymet veriniz. Gösterdiği yolda bulununuz! Kendisi, bu yolun büyüklerinin talebesi yanında çok bulunmuşdur. O büyüklerin yolunu ve gidişlerini iyi öğrenmişdir. Orada bulunan kardeşlerimiz ve mîr Numân hazretlerinin yardımı ile bu yüksek yola girmiş olanlar, şeyh hazretlerinin sohbetini ganîmet bilsinler. Onun halkasında, bir yere otursunlar. Birbirlerinde yok olsunlar. Böylece cemıyyete kavuşurlar. Yanî gönülleri Allahü teâlâya bağlanır. Bu yolda ilerler, yükselirler. (Mektûbât)ı okuyunuz! Çok fâidelidir.
Fârisî
mısra tercemesi:
Aranılan hazînenin nişânını verdim sana!
Size ve doğru yolda gidenlere ve Muhammed Mustafânın izinde olanlara selâm olsun (aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ=!