Bu mektûb,
mîr Sadr-ı Cihâna yazılmışdır.
Dîn-i islâmı yaymağa çalışmak lâzım
olduğu bildirilmekdedir:
Allahü
teâlâ, size selâmet versin! Mubârek bedeninize sıhhat ve âfiyet
versin! İslâmiyyetin emr ve yasaklarının yayılması ve islâm
düşmanlarının
yüzkaralarının ortaya çıkarılması haberleri, biz kalbi yaralı,
ciğerleri
yanık müslimânları çok sevindirdi ve cânımıza cân katdı. Bundan dolayı,
Allahü teâlâya sonsuz şükrler olsun! Herşeye gücü yeten Allahü
teâlâdan,
bu sevindirici işlerin artmasını düâ ederiz. Sevgili Peygamberi (s.a.v)
hurmetine
düâmızı kabûl buyurmasını umarız. Müslimânların önlerinde bulunanların
ve değerli âlimlerimizin bu sağlam dînin ve bu doğru yolun artması ve
kuvvetlenmesi
için gizli ve açık olarak durmadan çalışacaklarına inanıyorum. Biz
zaîflere
bu konuda söz düşmiyeceğini de anlıyoruz. Yeni hükûmet adamlarının, iyi
yaradılışlı oldukları için, din adamlarına ve din bilgilerine kıymet
verdiklerini
görüyoruz. Bunun için Allahü teâlâya nasıl hamd edeceğimizi
bilemiyorum.
Biliyorsunuz ki, geçen senelerde, din düşmanlığını körükleyenler, kötü
din adamları idi. Yanî islâm düşmanları, din adamı şekline girerek
yazıları
ile, sözleri ile ve hükûmete yol göstererek, islâmiyyeti yıkmağa ön
ayak
olmuşlardı. Şimdi, bu işde çok uyanık davranınız! Allahına inanan,
dînini
bilen ve seven, doğru dürüst din adamı bulunuz. İşbaşına, diyânet
işlerine
böyle sağlam kimselerin getirilmesine çalışınız! Satılmış din adamları,
din hırsızlarıdır. Bunların düşüncesi, mevkı ve paradır. Sandalya
kapmak,
şöhret salmak sevdâsındadırlar. Allahü teâlâ, müslimânları, bunların
fitnesinden
korusun! Din adamlarının iyisi insanların
en iyileridir. Kıyâmet günü, bunların mürekkebleri, şehîdlerin kanları
ile ölçülecek, bunların mürekkebleri ağır gelecekdir. İnsanların en
kötüsü,
kötü din adamlarıdır. İnsanların en iyileri de, iyi din adamlarıdır.
Şunu
da arz edeyim ki, bazı niyyetlerim, askerlerle görüşmeği îcâb
etdiriyor.
Ramezân-ı mübârek ayında Delhide kalacağım. Ramezân-ı mübârekden sonra
büyüklerin hûzuruna kavuşacağım. Vesselâm.